BARİATRİK CERRAHİ SONRASI ORUÇ / KİMLER ORUÇ TUTABİLİR? RAMAZAN AYINDA BESLENME

Obezite Cerrahisi Sonrasında Kimler Oruç Tutabilir?

 

Bursa Diyabet ve Obezite Kliniği BUDOM ve Diyabet Kliniği olarak 7 yıllık tecrübelerimiz ışığında bizlere hastalarımızdan en çok gelen sorulardan biri de “OBEZİTE CERRAHİSİ ve RAMAZAN AYINDA ORUÇ” konusundadır.

 

Oruç Allah’ın buyruğunu yerine getirmek için veya farz yahut vâcip olmamakla birlikte O’nun hoşnutluğunu kazanmak için nâfile ibadet niyetiyle müminin, belirli bir süre zarfında her türlü yemeyi, içmeyi ve cinsî ilişkiyi terketmesidir. İslâm’ın getirdiği oruç, zamanı, süresi, şartları, hangi fiillerle ve davranışlarla bozulduğu, tanınan kolaylıklar bakımından daha önceki dinlerde ve milletlerde görülen oruçtan farklıdır. 

 

Oruç ibadeti İslâm’dan önce de bilinen ve İslâm’dakinden farklı da olsa uygulanan bir ibadet idi. Hz. Peygamber’in mensup bulunduğu Kureyş kabilesinden olanlar da âşûrâ günü oruç tutarlardı. Mekke’den Medine’ye hicret edilince burada yahudilerin de aynı günde oruç tuttukları görüldü. Hz. Peygamber bunun sebebini sordu; “Bugün Allah Teâlâ’nın Mûsâ’yı kurtardığı gündür” dediler. “Bizim Mûsâ ile hak ilişkimiz sizinkinden daha fazla” buyurdu ve o gün kendisi oruç tuttuğu gibi müminlerin de tutmalarını emretti. Bir yıl sonra ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber, âşûrâ orucu için “Dileyen tutsun, dileyen tutmasın” buyurdu. Böylece sözü edilen oruç farz olmaktan çıktı, mendup bir ibadet hükmünü aldı (Buhârî, “Savm”, 69, “Tefsîr”, 2/24; Müslim, “Sıyâm”, 132-137). 

 

Kur’an’da geçen “üzerinize yazıldı” ifadesi –aksine bir karîne bulunmadığında– “farz kılındı” mânasına gelmektedir. Bu âyet hicretin 1. yılında Hz. Peygamber tarafından tutulması emredilen aşûrâ orucunun farz olma hükmünü kaldırmış, onun yerine 2. yılın başında ramazan orucunu farz kılmıştır.

 

 “Sizden öncekilere...”den maksat birinci derecede yahudiler ve hıristiyanlardır; çünkü müslümanların tanıdığı Ehl-i kitap’tan olan gayri müslimler bunlardır. Yahudiler, ekim ayına rastlayan yılbaşılarından on gün sonra, gün batımından ertesi günün gün batımına kadar oruç tutarlar, günahların bağışlandığı gün olarak kabul ettikleri bu farz kılınmış oruç gününe “kipur” adını verirler. Ayrıca yılın farklı günlerinde tuttukları başka farz oruç ve nâfile oruçlar da vardır. Hıristiyan şeriatında –Tevrat’ta olandan başka– bir oruç yoktur. Hz. Îsâ kendisine peygamberlik gelmeden önce kırk gün oruç tuttuğu için hıristiyan din adamları bunu da ibadet olarak telakki etmişlerdir (İbn Âşûr, I, 157; Matta, 6/16).

 

                Hz. Peygamber, “Allah’ın en çok sevdiği oruç Dâvûd peygamberin orucudur. O, bir gün açar (yer), bir gün oruç tutardı” buyurmuştur (Buhârî, “Savm”, 56; Müslim, “Sıyâm”, 181-202). Bu hadis daha başka peygamberlerin getirdikleri ilâhî dinlerde de oruç ibadetinin bulunduğunu göstermektedir.

 

               

                “Sayılı günler”den maksat, 185. âyette gelecek olan ramazan ayıdır. Araplar daha önce belli şekilde bir ay oruç tutmaya alışık olmadıkları için “Ramazana ulaşan onda oruç tutsun” emri verilmeden önce müminler, psikolojik olarak bu ibadete alıştırılmak istenmiş; bu amaçla mazereti olanların ne yapacakları, genel olarak oruç tutmanın insana ne sağlayacağı üzerinde durulmuştur.

 

 Âyet üç mazeretten söz etmektedir: Hastalık, yolculuk ve oruca zor dayanır olmak. 

 

a) Ağır hastalığın oruç tutmamak için bir mazeret teşkil ettiği konusunda görüş ayrılığı yoktur. Hafif hastalıkların mazeret olma sınırı hakkında çeşitli ölçülerden söz edilmiştir. Birçok müctehidin katıldığı mâkul sınırlama, “sağlam bir kimsenin orucuna ek acı, ağrı, bitkinlik, açlık, susuzluk getiren, oruç tutulduğu takdirde artan veya tedavisi geciken hastalık” şeklinde olanıdır.

 

 b) Yolculuktan maksat, namazların kısaltılmasını (bk. Nisâ 4/101) ve–üç mezhebe göre– cem edilmesini câiz kılan mesafede yapılan yolculuktur. Böyle bir yolculuğa çıkan kimse o günün sabahında –yolculuğa başlamadan– oruca niyet etmiş olursa bazı müctehidlere göre orucuna devam edecek, ertesi günden itibaren ruhsattan yararlanacaktır. Bu durumda orucunu bozması halinde ise kefâret değil gününe gün kazâ gerekli olmaktadır. Hz. Peygamber’in ramazan ayında Medine’den Mekke’ye yolculuk ettiğini, yolda su isteyerek halkın gözü önünde orucunu bozduğunu ifade eden sahih hadise (Buhârî, “Savm”, 34; Müslim, “Sıyâm”, 88-89) dayanan Ahmed b. Hanbel gibi müctehidler ise belirtilen durumda orucun açılmasının sünnet olduğunu ileri sürmüşlerdir.

 

 Hasta iyileşince, yolcu da vatanına ve oturduğu yere dönünce tutamadıkları günlerin oruçlarını uygun zamanda kazâ ederler. Kazâ oruçlarının aralıksız tutulması şart değildir.

 

 c) “Orucu tutmakta zorlananlar” şeklinde tercüme ettiğimiz kısımda geçen “yutîk ne” fiili gerek dil bilimi gerekse kıraat şekilleri bakımından farklı mânalara müsait olduğu için bu kısmı, “orucu tutabilecek durumda olanlar” şeklinde anlayanlar da olmuştur. Bu ikinci anlayışa göre başlangıçta, müminler oruca alışıncaya kadar böyle bir seçenek getirilmiş, oruç tutabilecek durumda olanların da isterlerse fidye vererek bu ibadeti yerine getirmelerine izin verilmiş, sonra bu izin kaldırılmış ve gücü yetenlerin orucu tutmaları gerekli kılınmıştır.

 

 Bizim tercüme ettiğimiz şekil ve katıldığımız mânaya göre ya bünyesi veya içinde bulunduğu durum ve şartlar sebebiyle orucu zor tutan, oruç tutmakta zorlanan, devam ettiği takdirde hasta olmaktan veya mecbur olduğu işini yapamamaktan korkan kimseler oruç tutmak yerine her gün için bir fidye verebileceklerdir. Eski zamanlarda yaşlılık yüzünden zayıf düşmüş kimselerle emzikli ve hâmile kadınlar “orucu tutmakta zorlananlar”a örnek olarak zikredilmiştir. Bunlardan yaşlıların oruç yerine fidye vereceklerinde ittifak vardır. Diğer ikisine gelince meselâ Şâfiî ve Mâlik’e göre bunlar da fidye verirler, sonra da mazeretleri ortadan kalkınca kazâ ederler. Hanefîler’e göre bu ikisi fidye vermezler, sonradan tutamadıkları oruçlarını kazâ ederler. 

 

Günümüzde dökümcü, maden, beton ve yol işçisi, tellâk, hamal gibi ağır işlerde çalışan kimselerin de “orucu tutmakta zorlananlar” sınıfına dahil edileceği hükmü birçok fıkıhçı tarafından benimsenmiştir. Bunlar da zarar gördükleri takdirde oruç tutmak yerine fidye verebileceklerdir (İbn Âşûr, I, 167).

 

                Fidye bir yoksulun bir günlük yiyeceğidir. Fıkıhçılar bunu buğday, arpa ve hurmadan bir müd (dört koşam) miktarı olarak belirlemişlerdir. Bu yiyecekler Hz. Peygamber döneminde bölgenin temel gıdaları idi. Başka zaman ve mekânlarda da fidye “temel yiyeceklerin orta kalitede olanından bir günlük ihtiyaç karşılığı” olarak tesbit edilmelidir. Bu miktar fidyenin alt sınırıdır. Âyete göre daha fazlasını vermek, veren için dünya ve âhirette hayırlara vesile olacaktır (ayrıca bk. Mâide 5/89).

 

                Hasta ve yolcu olanlara oruç tutmama ve başka zamanda sayısınca kazâ etme izin ve imkânı verilmiş olmakla beraber, önemli bir güçlüğün ve engelin bulunmaması halinde bu durumlarda da orucun tutulması, “Tutmanız sizin için daha hayırlıdır” buyurularak tavsiye edilmiştir.

(Kaynak; Diyanet İşleri Başkanlığı

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/190/183-184-ayet-tefsiri )

 

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da açıklandığı üzere  Âyet üç mazeretten söz etmektedir:

1-Hastalık

2-Yolculuk

3-Oruca zor dayanır olmak

 

HASTALIK NEDİR?

Hastalık ya da sayrılık, beden veya zihinde meydana gelen, rahatsızlık, dert ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir. Kimileyin terim yaralanma, sakatlık, sendrom, semptom ve normal yapı ve fonksiyonun anormal çeşitlerini kapsayacak biçimde, geniş bir anlamda kullanılır.

( Türk Halk Sağlığı Kurumu

https://sagligim.gov.tr/hastaliklar-durumlar.html )

 

Tüm bu bilgiler ışığında;

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

(Türk Halk Sağlığı Kurumu

https://sagligim.gov.tr/obezite/obezite-liste/827-obezite-nedir.html )

 

YANİ OBEZİTE BASİT BİR ŞİŞMANLIK DEĞİL, KRONİK BİR HASTALIK ve BERABERİNDE ya da EŞLİK EDEN HASTALIKLAR BÜTÜNÜDÜR ve OBEZİTEYE SAHİP KİŞİLERİN/ OBEZLERİN ya da MORBİD OBEZLERİN ORUÇ TUTMASI “DİNEN FARZ OLMAYAN MAZERETLERİN” ARASINA GİRDİĞİ MUHAKKAKTIR.

 

OBEZİTE CERRAHİSİ ya da BARİYATRİK CERRAHİ sonrasında VKİ<30 altına düştüğünde OBEZİTEDEN KURTULMUŞ OLDUĞUNUZ ANLAMINA GELİR. VKİ 30 un altına düştüğü takdirde ORUÇ SİZE TEKRAR FARZ olacağı anlamına geldiği de aşikârdır.

 

Peki VKİ 30 altına düştü ancak OBEZİTEYE EŞLİK EDEN YANDAŞ HASTALIKLAR HENÜZ İYİLEŞMEDİ İSE yani VKİ 30 altına düştü ama;

 

-TİP2 ŞEKER HASTALIĞINIZ (DİYABETES MELLİTUS) DEVAM EDİYOR VE ŞEKER İLAÇLARINA ve veya Şeker regülasyonu için İnsülinlere devam etmeniz gerekiyorsa “OBEZİTEYE EŞLİK EDEN MEVCUT YANDAŞ HASTALIĞINIZ İYİLEŞMEDİĞİ İÇİN” oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-HİPERTANSİYON tedavisi/tedavileri çoğu zaman Obezite ve Metabolik Cerrahi sonrasında kesilebilmekte ya da azaltılabilmektedir. Ancak VKİ 30 un altına düştü ancak TANSİYONUNUZ HALA YÜKSEK SEYREDİYORSA ve HİPERTANSİYON İLAÇLARINIZ tamaen stoplanamadı ise HİPERTANSİYON HASTALIĞINIZ devam ediyor demektir ve oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-KAN YAĞLARI YÜKSEKLİĞİ ve/eşlik eden KARACİĞER YAĞLANMASI TÜM DÜNYADA HASTALIK OLARAK KABÜL (Bakınız; ICD KODLARI) EDİLMEKTEDİR. Obezite ya da Bariatrik Cerrahi sonrasında VKİ 30 altına düştü ancak bu hastalıklarınız devam ediyor ise oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-OBEZİTE ve eşlik eden HORMONAL PROBLEMLER, POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) vb. yaşıyor iseniz, Obezite Cerrahisi ya da Bariatrik Cerrahi sonrasında VKİ değeriniz 30un altına düştü ancak mevcut hormonal HASTALIKLARINIZ henüz İYİLEŞMEDİ ve tedavi ihtiyacınız devam etmekte ise oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-TİP2 ŞEKER HASTALIĞINA EŞLİK EDEN BÖBREK HASARI ya da BÖBREK HASTALIĞI mevcut ise, geçirdiğiniz Metabolik Cerrahiye rağmen BÖBREK HASARI GERİ DÖNMEYEBEİLİR! Metabolik Cerrahi sonrasında Kan Şeker regülasyonu sağlanmış ancak BÖBREK Hastalığınız devam ediyor ise oruç süresince susuz kalmak mevcut BÖBREK HASTALIĞINIZI KÖTÜLEŞTİRECEĞİ AŞİKARDIR. Yani Metabolik Cerrahi sonrasında VKİ 30 altında, Şeker Regülasyonunuz sağlanmış ancak Böbrek Hastalığınız/Hasarınız düzelmedi ise oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-Kronik Kalp Damarı tıkanıklığı, geçirilmiş kalp bypass (Koroner bypas) ameliyatı yada Kalp Damarlarınıza Stent uygulandı ise kalp damar açıcı yada kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyacınız devam etmektedir. Bariatrik Cerrahi yada Obezite Cerrahisi geçirdikten sonra VKİ değeriniz 30 altına düşse bile Kalp ve Kalp Damarı sağlığınız için SUYA VE KAN SULANDIRICI İLAÇLARA MUHTAÇSINIZ DEMEKTİR. Bu durumda oruç ibadeti üzerinize farz olmadığı aşikardır.

 

-Tüp Mide, Gastrik Bypass, Mini Gastrik Bypass ve benzeri Metabolik Cerrahi ameliyatlar Mide ve barsak temelli ameliyatlar olup, Obezite Cerrahisi sonrasında vücudumuzdaki ortak yara iyileşme prosedürü sayesinde Bariyatrik Cerrahiyi takiben ilk 6haftada yara iyileşmesi %65, cerrahi sonrası ilk 6ayda %95 civarında kabül/tahmin edilmektedir.

 

Sleeve Gastrektomi, Bypass yada Transit Bipartisyon (vb SADİ-S yada Duodenal Switch) gibi Metabolik Cerrahi ameliyatlardan sonraki İLK 6 AY İÇERİSİNDE MİDE YADA MİDE-BARSAK ARASI ZIMBA HATTI İYİLEŞMESİ HENÜZ TAM/İDEAL DÜZEYDE OLMADIĞINDAN ORUÇ TUTMANIZI KESİNLİKLE ÖNERMİYORUZ (Aksi durumda zımba hattı ve veya mide ülseri delinmeleri gözlenebilir, ACİL VE HAYATINIZI TEHLİKEYE ATABİLCEK CİDDİ BİR KOMPLİKASYONDUR/DURUMDUR).

LÜTFEN BU ÖNERİMİZİ DİKKATE ALINIZ.

 

-Obezite Cerrahisi geçirdiniz, VKİ 30 altına düştü, İLK6 AY SORUNSUZ GEÇİRİLDİ VE KONTROL MİDE ENDOSKOPİSİ (Gastroskopi, Özofago-Gastroskopi) yapıldı ve TAM/İDEAL MİDE ZIMBA HATTI iyileşmesi görüldü ve Obezite Cerrahisi sonrasında endoskopinizde BAŞKA HİÇBİR PROBLEM TESPİT EDİLMEDİ İSE GÖNÜL RAHATLIĞI İLE DİNİ VECİBELERİNİZ YERİNE GETİREBİLİRSİNİZ.

 

-Bariatrik Cerrahi geçirdiniz ÜZERİNDEN YILLAR GEÇTİ, VKİ değeriniz 30 ALTINDA ANCAK MİDENİZE 6 AYDAN DAHA KISA ZAMANDA ENDOSKOPİ YAPILMADI ise ÖNCELİKLE KONTROL ENDOSKOPİNİZİ YAPTIRMALISINIZ!!!!

ENDOSKOPİNİZDE ÜLSER/YARA/GASTRİT vb HİÇBİR PROBLEM MEVCUT DEĞİL İSE YANİ GASTROSKOPİNİZ NORMAL TESPİT EDİLDİ İSE MİDENİZDE ORUÇ TUTMANIZA ENGEL BİR HASTALIK YOK DEMEKTİR, GÖNÜL RAHATLIĞI İLE DİNİ VECİBELERİNİZİ YERİNE GETİREBİLİRSİNİZ.

 

Olağan bir cerrahi sonrasında, kontrol mide endoskopiniz normal, oruç tutmaya başladınız ancak ilerleyen günlerde mide problemleri hissetmeye başladı iseniz, Oruca ara vermeli ve HEMEN HEKİMİNİZE DURUMUNUZU İVEDİLİKLE İLETMELİ ve Oruç sırasında gelişen mide problemleriniz hakkında ne gibi tedaviler gerekli hekiminizi ziyaret edip bilgi/tedavi almalısınız.

 

Sağlıklı Mutlu Huzur Dolu Günler Dilerim

Op. Dr. Ersun TOPAL

Genel Cerrahi Uzmanı

 

SORU ve GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN

www.ersuntopal.com

ersuntopal@hotmail.com

+905337379171

 

 

 

RAMAZAN AYI BOYUNCA / ORUÇ DÖNEMİNDE BESLENME / MENÜ ÖNERİLERİMİZ

 

Bütün şartları sağlıyor ve oruç tutacaksak, nasıl beslenmeliyiz?

 

ORUÇ TUTABİLMEMİZ İÇİN ÖNCELİK HEDEFİMİZ SU TÜKETİMİ VE PROTEİN ALIMIDIR.

 

YETERLİ SU TÜKETİMİNİ YANİ GÜNLÜK 1,5-2 LİTRE SUYU İFTAR SAHUR ARALIĞINDA İÇMELİ, YİYECEĞİNİZ BESİNLERLE DE EN AZ 60 GRAM PROTEİN ALIMINI SAĞLAMALISINIZ.

 

İFTAR SAHUR ARALIĞINDA 10-15 DK ARAYLA 1 ÇAY BARDAĞI SU TÜKETMELİSİNİZ. YETERLİ SU ALINMAZSA DEHİDRASYONA (VÜCUDUN SUSUZ KALMASI) SEBEP OLABİLİR; BU DA BÖBREK FONKSİYONLARINIZI HATTA TÜM ORGANLARINIZIN DOĞRU ŞEKİLDE ÇALIŞMASINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLER, SUSUZ KALAN BAĞIRSAKLARINIZ DOLAYISI İLE KABIZLIK GİBİ PROBLEMLER OLUŞABİLİR.

 

SAHUR YEMEĞİNİ YEMEDEN EN AZ 1 -1,5 SAAT ÖNCE UYANMALI YEMEK YİYENE KADAR 10 DAKİKADA 1 ÇAY BARDAĞI SU (YANİ 5-6 ÇAY BARDAĞI KADAR 500-600 ML SU) İÇMELİSİNİZ; SAHUR YEMEĞİNE 10-15 DK KALA DA SU İÇMEYİ BIRAKMALISINIZ, İFTAR YEMEĞİNİ YEDİKTEN 45 DK KADAR SONRA SU İÇMEYE BAŞLAMALISINIZ.

 

MİDE KORUYUCUNUZ SAHURDA İÇİLECEK LÜTFEN MİDE KORUYUCUNUZU İÇMEYİ UNUTMAYINIZ!

 

PROTEİN AĞIRLIKLI (YUMURTA VE PEYNİRİ KESİNLİKLE SAHUR MENÜNÜZDE BULUNDURMALI; KIZARTMA VB. ŞEKİLLERDE BESİNLER BULUNAN BİR SAHURDAN UZAK DURMALISINIZ BU HEM ERTESİ GÜN SUSAMANIZA SEBEP OLUR HEM MİDENİZİ RAHATSIZ EDEBİLİR.) BİR SAHUR YAPMALISINIZ.

 

SEBZE YEMEĞİ YEDİĞİNİZ İFTAR GÜNLERİNDE PROTEİN AÇIĞIMIZ KALMAMASI ADINA ÖZELLİKLE İFTAR-SAHUR ARALIĞINDA BU AÇIĞI PROTEİN İLAVELİ SÜTLER VE YOĞURTLAR İLE KAPATABİLİRİZ; ÇÜNKÜ SEBZELERDE PROTEİN YOK DENECEK KADAR AZDIR BU YÜZDEN ONLARI BİR PROTEİN KAYNAĞİ (ET, TAVUK, KIYMA GİBİ) ZENGİNLEŞTİRMELİ VE PROTEİNLİ YOĞURTLAR İLE TÜKETEREK DESTEKLEMELİSİNİZ.

 

BAĞIRSAK HAREKETLERİMİZİN YETERSİZ LİF/POSA VE SIVI ALIMINDAN DOLAYI YAVAŞLAMAMASI ADINA YETERLİ SU İÇMELİ VE LİFTEN ZENGİN SEBZE VE MEYVE TÜKETİMİNİ DE İHMAL ETMEMELİSİNİZ. MEYVENİZİ YOĞURT İLE TÜKETMELİ, İFTAR SIRASINDA YİYEMEDİĞİNİZ SALATANIZI PROTEİNDEN ZENGİNLEŞTİREREK PEYNİR, TON BALIĞI, KÖFTE, TAVUK VB. EKLEYEREK İFTAR-SAHUR ARASINDA TÜKETMELİSİNİZ.

 

KABIZLIK, İSHAL VEYA NE YİYECEĞİNİ BİLEMEME GİBİ HERHANGİ BİR PROBLEM YAŞARSANIZ BİZİMLE İLETİŞİME GEÇMELİSİNİZ.

 

ORTALAMA OLARAK İFTAR SAATİ 20:00

SAHUR BİTİŞ SAATİ: 05:00 DİYELİM…

 

ORUÇ TUTANLAR İÇİN ÖRNEK MENÜLER:

  1. ÖRNEK MENÜ

03:30-04:00 SAHURDAN 1-1,5 SAAT ÖNCE KALKIŞ

YEMEK YENENE KADAR HER 10 DAKİKADA BİR 1 ÇAY BARDAĞI TÜKETİMİ

03:30 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:40 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:50 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:00 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:10 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:20 1 ÇAY BARDAĞI SU

 

SAHUR MENÜSÜ: 04:30

Öncelik yumurta ve peynir tüketiminde eğer yer kalırsa yazılanlar üzerinden devam edilebilir…

  • 2-3 adet yumurta + 1 çay kaşığı tereyağ/zeytinyağı kullanılarak yapılmış omlet veya tavada yumurta (tercihen yumurtanın beyazı öncelikli)
  • 1-2 dilim/ küp az yağlı veya light beyaz peynir VEYA 2-3 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri (yumurtanıza eklenebilir.)
  • 2-3 adet zeytin
  • Domates salatalık yeşillik

 

SAHURDAN EN AZ 30-45 DK SONRA SU İÇİLEBİLİR…

 

İFTAR MENÜSÜ: 20:00

İLK OLARAK:

20:00

  • 1 bardak su ile başlangıç yap

15 DK BEKLE:

20:15

  • 1 çay bardağı pirinçsiz/şehriyesiz/unsuz tamamen et sulu/tavuk sulu kıymalı veya tavuklu çorba (tarhana, mercimek, rendelenmiş domates ile domates, yoğurt/yayla çorbası vb.)

30 DK BEKLE

20:45

  • 1 su bardağı su iç

15 DK BEKLE

21:00

  • 2 adet ızgara İnegöl (parmak) köfte veya 1 adet kasap köfte

Veya

  • 1 adet tavuk but veya 1 adet tavuk baget

Veya

  • 7-8 adet hamsi veya 1/4 - 1/2  büyük ızgara veya fırında balık

 

SAAT: 21:45

  • 1 BARDAK SU

 

İFTAR SAHUR ARASI: 1,5 litre su tüketimi ŞART!!! YEMEKTEN EN AZ 45 DK SONRA SU TÜKETEBİLİRSİNİZ!

İftar sahur arasında beslenmenizi ve protein alımınızı desteklemek adına küçük öğünler yapmalısınız mutlaka proteinli öğünler olmasına dikkat edin.

SAAT: 22:00

  • 1 su bardağı proteinli süt /kefir veya 1 kase proteinli yoğurt (şekersiz + tatlandırıcısız) (protein tozunuz varsa ekleyin.) veya 1-2 dilim beyaz peynir

 

SAAT: 23:00

  • 1/2 meyve + 2-3 yemek kaşığı protein ilaveli yoğurt + tarçın eklenebilir (danone pro+ yoğurt)

 

2.ÖRNEK MENÜ:

SAHURDAN 1-1,5 SAAT ÖNCE KALKIŞ VE YEMEK YENENE KADAR HER 10 DAKİKADA BİR 1 ÇAY BARDAĞI TÜKETİMİ

03:30-04:00 SAHURDAN 1-1,5 SAAT ÖNCE KALKIŞ

YEMEK YENENE KADAR HER 10 DAKİKADA BİR 1 ÇAY BARDAĞI TÜKETİMİ

03:30 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:40 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:50 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:00 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:10 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:20 1 ÇAY BARDAĞI SU

 

SAHUR MENÜSÜ: 04:30

  • 2-3 adet yumurta + 1 çay kaşığı zeytinyağı veya tereyağ ile 1-2 adet biber + 1 adet kabuksuz domates kullanılarak menemen yapılabilir veya biber kullanmadan domates rendesi ile domatesli yumurta yapılabilir.
  •  1-2 kibrit kutusu beyaz peynir / süzme peynir veya 4-5 yemek kaşığı lor peyniri
  • Domates salatalık yeşillik
  • 2-3 adet zeytin yenebilir.

VEYA

  • 2-3 yumurta ile çılbır (bol proteinli yoğurtla) (tarif en sonda)
  • 1-2 kibrit kutusu beyaz peynir / süzme peynir veya 4-5 yemek kaşığı lor peyniri
  • Domates salatalık yeşillik

 

SAHURDAN EN AZ 45 DK SONRA SU İÇİLEBİLİR…

 

İFTAR MENÜSÜ:

SAAT:

20:00

  • 1 su bardak su ile başlangıç yap

15 DK BEKLE

SAAT 20:15

  • 1 çay bardağı pirinçsiz/şehriyesiz/unsuz tamamen et sulu/tavuk sulu kıymalı veya tavuklu çorba (tarhana, mercimek, rendelenmiş domates ile domates, yoğurt/yayla çorbası vb.)

30 DK BEKLE

SAAT 20:45

  • 1 bardak su

15 DK BEKLE

SAAT 21:00

  • 4-5 yemek kaşığı kurubaklagil yemeği (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya)
  • 1-2 yemek kaşığı proteinli yoğurt /süzme yoğurt yenebilir…

 

45 DK BEKLE

SAAT 21:45

  • 1 Bardak su

İFTAR SAHUR ARASI: 1,5 litre su tüketimi ŞART!!! YEMEKTEN EN AZ 30-45 DK SONRA SU TÜKETEBİLİRSİNİZ!

İftar sahur arasında beslenmenizi ve protein alımınızı desteklemek adına küçük öğünler yapmalısınız mutlaka proteinli öğünler olmasına dikkat edin.

 

SAAT 22:00

  • 1/2 orta boy meyve + 2-3 yemek kaşığı proteinli yoğurt veya süzme yoğurt (tatlı isteğiniz varsa tarçın/kakao ekleyip blendırdan çekerek smoothie şeklinde tüketebilirsiniz.)

SAAT 23:00

  • Yemekte olan salata zenginleştirilerek tüketilebilir; bol yeşillikli limonlu bir salata üzerine 1-2 dilim beyaz peynir veya 4-5 yemek kaşığı lor peyniri veya yağı süzülmüş 50-60 gram ton balığı veya 1-2 adet ufalanmış ızgara köfte veya didilmiş tavuk etleri ile tüketin, (haşlanmış kuru baklagil fasulye/nohut da bunların yanında ekleyebilirsiniz.) ÖR; nohutlu, lorlu/peynirli salata gibi.

 

 

3.ÖRNEK MENÜ:

SAHURDAN 1-1,5 SAAT ÖNCE KALKIŞ

YEMEK YENENE KADAR HER 10 DAKİKADA BİR 1 ÇAY BARDAĞI TÜKETİMİ

03:30 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:40 1 ÇAY BARDAĞI SU

03:50 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:00 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:10 1 ÇAY BARDAĞI SU

04:20 1 ÇAY BARDAĞI SU

 

SAHUR MENÜSÜ: 04:30

  • 1-2 adet haşlanmış yumurta
  • 2-3 adet lor köftesi (tarifi aşağıda)
  • Domates salatalık yeşillik
  • 2-3 adet zeytin

 

SAHURDAN EN AZ 45 DK SONRA SU İÇİLEBİLİR…

 

İFTAR MENÜSÜ:

İLK OLARAK:

20:00

  • 1 bardak su ile başlangıç yap

15 DK BEKLE

SAAT 20:15

  • 1 çay bardağı pirinçsiz/şehriyesiz/unsuz tamamen et sulu/tavuk sulu kıymalı veya tavuklu çorba (tarhana, mercimek, rendelenmiş domates ile domates, yoğurt/yayla çorbası vb.)

30 DK BEKLE

SAAT: 20:45

  • 1 bardak su iç

15 DK BEKLE

SAAT: 21:00

  • 4-5 yemek kaşığı ETLİ VE KIYMALI sebze yemeği (kıymalı kabak sandal, kıymalı mantar dolması, karnabahar mantı.)
  • 2-3 yemek kaşığı proteinli yoğurt /süzme yoğurt yenebilir…

 

45 DK BEKLE

SAAT 21:45

  • 1 Bardak su iç

 

İFTAR SAHUR ARASI: 1,5 litre su tüketimi ŞART!!! YEMEKTEN EN AZ 45 DK SONRA SU TÜKETEBİLİRSİNİZ!

İftar sahur arasında beslenmenizi ve protein alımınızı desteklemek adına küçük öğünler yapmalısınız mutlaka proteinli öğünler olmasına dikkat edin.

 

SAAT 22:00

  • Protein dondurma (tarif aşağıda.)

 

SAAT 23:00

  • Yemekte olan salata zenginleştirilerek tüketilebilir; bol yeşillikli limonlu bir salata üzerine 1-2 dilim beyaz peynir veya 4-5 yemek kaşığı lor peyniri veya yağı süzülmüş 50-60 gram ton balığı

 

TARİFLER

Çılbır

Malzemeler:

  • 500 litre su
  • 2 adet yumurta
  • 1 yemek kaşığı sirke (üzüm veya elma)
  • 1 kase proteinl yoğurt
  • 1 küçük diş sarımsak (kullanmayabilirsiniz)
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı tereyağı
  • 1/2 çay kaşığı pul biber
  • 1/2 çay kaşığı nane
  • 1/4 çay kaşığı karabiber
  • 1/2 çay kaşığı kırmızı toz biber

Püf Noktası:

Yumurtaları eklediğiniz sırada su kaynar olmalı ancak çok fazla fokurdamamalı. Suda pişen yumurtalar oldukça hassas olduğundan su içinde şekil verirken sivri kenarlı ekipman kullanmayın.

Nasıl Yapılır?

  • Suyu derin bir tencerede kaynatın. Fokurdamaya başladığında altını kısın ve ardından sirkeyi ekleyin.
  • Yumurtanın sarısını bozmadan bir kepçe veya bardağın içine kırın ve yavaşça sirkeli suyun için bırakın.
  • Yumurtaların akı pişip renk alırken, diğer yumurtaları da aynı şekilde sırayla tencereye ekleyerek pişirmeye başlayın.
  • Yumurta akları pişmiş, yumurta sarıları rafadan kıvamda olmalı, bunun için yaklaşık 3-4 dakika kadar pişirmelisiniz.
  • Yumurtalar pişerken bir yandan yoğurda tuz ve ezilmiş sarımsakları ekleyin ve karıştırın.
  • Servis tabağının altına proteinli yoğurdu koyun.
  • Pişen yumurtaları bir kevgir yardımıyla sudan alın, kevgirde kalan suyunu iyice alarak yoğurdun üzerine yerleştirin.
  • Tereyağını tavada eritin ve üzerine baharatları ekleyin. Hafifçe köpürmeye başlayınca ocaktan alarak yumurtaların üzerine dökün. Afiyet olsun!

 

LOR KÖFTESİ

MALZEMELER:

  • 200 gram lor peyniri
  • 5-6 yemek kaşığı yulaf ezmesi
  • Sarımsak veya sarımsak granül, kekik, toz biber
  • 2 adet yumurta
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı kıyılmış dereotu
  • 1 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz

 

NASIL YAPILIR?

  • Lor peyniri, yulaf ezmesi, baharatlar ve yumurtalar bir kapta iyice yoğurulur. Baharatlar ve otlar eklenir tekrar yoğrulur.
  • Tavanın altı ısıtılır, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı dökülür. Tavaya peçete yardımı ile yayılır.
  • Karışım köfte şekline getirilerek tavaya dizilir. Arkalı önlü pişirilir. Afiyet olsun…

 

Kıymalı Kabak Sandal

 

 

Malzemeler;

  • 4 adet yeşil kabak
  • 3 YK zeytinyağı
  • 200 g kıyma
  • 2 OB soğan
  • 1 adet sivri biber
  • 2 OB domates
  • 1 YK domates salçası
  • 1 tutam taze nane
  • 1 tutam maydanoz
  • 1 tatlı kaşığı kimyon
  • 1’er çk karabiber, tuz ve kekik
  • 100 g light dil peyniri

 

Hazırlanışı;

Tavaya 3 YK zeytinyağı ekleyin sonra kıymayı ekleyerek suyunu çekene kadar bekleyin. Doğramış olduğunuz soğanları ve biberleri ekleyerek pişirmeye devam edin. Sebzeler piştikten sonra domatesi ve salçayı da ekleyerek baharatları ilave edin. En son ocaktan almadan önce taze nane ve maydanozu ekleyin.

Kabakların içini oymadan önce 5- 10 dk 180 derecelik firında yumuşatın. Kabakların içini oyup hazırladığımız iç harcı içine doldurun. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 20 25 dk pişirin. Almadan 5 dk önce peynirleri üzerine ilave edin.

Tüm malzemelerden 8 porsiyon çıkmıştır.

 

Kıymalı Mantar Dolması

Malzemeler:

  • 8-10 tane büyük boy mantar
  • 150-200 gr kıyma
  • 1 orta boy soğan
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı domates salçası
  • Karabiber
  • Tuz
  • 1 tutam maydanoz
  • 4-5 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri

 

Yapılışı:

  • Fırını 180 derece açıp ısınmaya bırakalım
  • Mantarların saplarını çıkarıp üst kabuklarını soyalım.
  • Mantarları yıkayıp suyunu süzerek boşluk kısımları üst tarafa gelecek şekilde fırın tepsisine dizelim.
  • Sonrasında hazır olan mantarları fırına verelim.
  • Bu sıra da soğanları soyup minicik doğrayalım.
  • Tavaya yağ ile birlikte alıp soğanlar yumuşayana kadar kavuralım.
  • Kavrulan soğanların üzerine kıymayı ekleyip suyunu salıp çekene kadar kavuralım.
  • Pişen kıymaya salça ve sarımsak rendesi ekleyip kavuralım.
  • Ardından pişen harcı ocaktan alıp içine ince doğranmış maydanoz ekleyelim ve karıştıralım.
  • Fırında pişen mantarları çıkarıp ortasındaki boşluğu kıymalı harç ile doldurup tekrar fırına verelim.
  • Üzerine kaşar peyniri rendeleyin. (Her mantara 1 tatlı kaşığı kadar)
  • 5 dakika fırın da pişen mantar dolmalarını fırından alıp servis edebilirsiniz. Afiyet olsun…

 

 

Karnabahar Mantısı Tarifi

Malzemeler:

  • 1 kilogram karnabahar
  • 250 gram kıyma
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 3 diş sarımsak
  • 1/2 adet limon
  • 1 tepeleme yemek kaşığı salça
  • 1 silme tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber

Püf Noktası:

Karnabaharı haşlarken içerisine yarım limon atarsanız, renkleri oldukça beyaz kalır. Karnabaharın kendine özgü kokusundan da eser kalmaz.

Nasıl Yapılır?

  • Karnabaharı çiçeklerine ayırın, yıkayın ve derince bir tencereye alın.
  • Üstüne geçecek kadar su koyun ve içine yarım limonun suyunu sıkıp, limonun kabuğunu da içine atın ve ocağın altını açın.
  • Karnabaharlar yumuşayana dek pişirin.
  • Diğer tarafta yapışmaz tabanlı bir tavayı alın. İçerisine zeytinyağını alın ve ince ince doğradığınız soğanı ekleyin.
  • Soğanlar pembeleştikten sonra içerisine kıymayı atın ve güzelce kavurun. Ardından salçayı ve baharatlarını ilave edin.
  • Güzelce piştikten sonra ocağın altını kapatın.
  • Bir kâsede yoğurtla, dövülmüş/rendelenmiş sarımsakları karıştırın.
  • Haşlanmış olan karnabaharları bir servis tabağına alın. Üstüne sarımsaklı yoğurdu dökün ve en üste de kıymalı harçtan gezdirip servis edin. Afiyet olsun…

 

PROTEİN DONDURMA

MALZEMELER

  • 400 gram protein yoğurt
  • 100 gram çikolatalı protein tozu
  • 1 adet küçük muz veya 5-6 adet orta boy çilek

YAPILIŞI:

  • Muzu dilimleyin ve geceden dondurucuya atın.
  • Yoğurt ile protein tozu iyice karıştırın.
  • Dondurucuya atılır, 2 saat sonra çıkartılıp çatal ile karıştırılır.
  • Daha sonra muzu ve yoğurt-protein tozunu blendırdan çekin. Afiyet olsun…

 

BURSA Diyabet ve Obezite Merkezi

Op. Dr. Ersun Topal

Genel Cerrahi Uzmanı

Özge Doğu

Uzman Diyetisyen ve Fitoterapi

0 (545) 629 29 48

 

 

 

Kodanka Yazılım