BARİATRİK CERRAHİ SONRASI KONSTİPASYON (KABIZLIK)

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI KONSTİPASYON (KABIZLIK)

Bağırsak hareketlerinin yavaş olması sebebiyle haftada üç veya daha az sayıda dışkılama durumuna kabızlık, diğer adıyla konstipasyon diyoruz.

Obezite ameliyatları /bariatrik cerrahi sonrası özellikle de sleeve gastrektomi ameliyatı (tüp mide) sonrası kabızlık (konstipasyon) şikayetleri karşılaştığımız en büyük sorunlardan biridir. Kabızlık bir hastalık olmayıp çeşitli belirti-bulgularla seyreden ve sindirim sistemini etkileyen önemli problemler biri olup kişilerin yaşam kalitelerini olumsuz yönde etileyebilmektedir. Bursa Diyabet ve Obezite Kliniği olarak gerek ülkemiz içinden gerek Almanya, Avusturya, Hollanda, İsviçre gibi yurtdışından Obezite Cerrahisi için gelen hastalarımızda da genellikle Tüp Mide (sleeve gastrektomi) sonrasında kabızlık problemleri gelişebildiğini gözlemlemekteyiz.

 

Kabızlık bariyatrik cerrahi geçiren hastalarda küçülen mide hacmine/kapasitesine bağlı olarak besin alımındaki azalma özellikle liften fakir gıdalar ile beslenme, yeterli miktarda su tüketememe (her gün minimum 1,5 litre su tüketmelisiniz, yaz aylarında ise günlük su alımınızı 2 litre üzerine çıkarmalısınız) gibi sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda fiziksel aktivitedeki azlık ve kullanılan ilaçların yan etkileri; bağırsakların motilitesini olumsuz yönde etkileyen ilaçlar kabızlığa neden olmaktadır. Barsak hareketini yavaşlatan ilaçları kesmelisiniz; özellikle adet ağrısı için kullanılan Buscopan, Spazmomen vb. bazı antidepresanlar, bazı anksiyete gidericiler, uyku düzenleyici ilaçlar, demir hapları vb. ilaçlar bu gibi etki göstermektedir; bu ilaçları kullanmadan ve/veya bırakmadan önce doktorunuz Op. Dr. Ersun Topal ‘a danışmalısınız.

Kabızlık belirtileri nelerdir?

  • Dışkının çok sert olması
  • Çok az olması
  • Zorlanarak çıkarılması
  • Sıklığının az olması

Kabızlığa yol açan en önemli nedenlerden biri yanlış beslenme alışkanlıklarıdır. Bu nedenle, öncelikle beslenme programında ufak değişiklikler yapılarak kabızlık oluşumunun önüne geçilebilmekte ve bu durum tedavi edilebilmektedir. Kabızlığa sebep olan yiyecekleri tüketmekten kaçınıp bağırsak hareketlerini hızlandıran besinleri tercih ederek kabızlığa karşı önlem alınabilmektedir.

Kabızlığın Tedavisinde Neler Yapılabilir?

Liften zengin beslenme düzenine geçilmeli; günlük lif alımı kadınlarda 25 gram, erkeklerde ise 35 gramdan az olmamalıdır. Lif açısından zengin beslenmenin kolon transit zamanını kısaltarak, dışkılama sıklığını arttırdığı, konstipasyon/ kabızlık sıklığını azalttığı bilinmektedir. Liflerin diğer bir faydası da zayıflama üzerinedir. İlk olarak bağırsaktaki yağ emilimini azaltarak alınan kaloriyi düşürüp zayıflamaya yardımcı olabilirler ve yağ emilimini azalttıkları için kolesterolün düşürülmesinde de etkin rol oynarlar aynı zamanda midede bolca su tutarak doygunluk hissini artırırlar, böylece kişinin daha az yemesine ve zayıflamasına katkıda bulunurlar.

Lif/posa hangi besinlerde bulunur?

  • Kuru baklagiller (fasulye, nohut, mercimek, barbunya, maş fasulyesi vb.)
  • Kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri – tam tahıllar
  • Sebzeler (Özellikle yeşil yapraklı sebzeler örneğin; lahana, brüksel lahanası, enginar, ıspanak, pırasa ve brokoli vb.)
  • Meyveler (kabuğu ayrılmadığında lif oranı artar.)

(Bu besinler ameliyatınız sonrası süreçte tolerasyonunuza bağlı olarak, beslenmenize kontrollü şekilde tarafımızdan eklenmektedir.)

 

  • Günde ortalama 1.5 – 2 litre su tüketilmelidir. Gün içerisinde tüketilen diğer içecekler süt, ayran, kefir, çay veya kahve gibi içecekler kesinlikle su yerine sayılmamalıdır. Özellikle kafein içeren çay, kahve gibi içecekler diüretik etkileriyle vücuttan su kaybına neden olduklarından tüketimleri sınırlandırılmalıdır. Demli çay ve kahveler kabızlığı arttırıcı etki de gösterebilmektedir; bu süreçte mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

 

  • Kabuklu yenebilen sebze ve meyveleri kabukları ile yemelisiniz. Meyveleri kabukları ile birlikte tüketmeden önce sirkeli suda 10-15 dakika kadar bekleterek kullanmalısınız; çünkü meyveler daha ağaç dallarında veya toprakta iken toplanmadan önce haşerelerden korunması, çürümesinin engellenmesi, kurtlanmaması, evlerimize gelene kadar dayanması için bazı tarım ilaçları ile ilaçlanırlar ve bu ilaçlar meyvelerin kabuklarında birikir; bu kimyasalların zararlı etkilerinden kurtulmak ve korunmak için kabuğunu soyabileceğiniz meyvelerin (portakal, limon, elma, şeftali, kayısı vb.) kabuğunu soyarak kabuğuyla beraber tüketebileceğiniz meyveleri ise sirkeli suda bekletme işleminden sonra tüketmelisiniz.

 

  • Katı gıda dönemine geçtikten sonra meyve suyu yerine posasından/lifinden faydalanmak amacıyla meyvelerin kendisini tercih etmelisiniz.

 

 

  • Obezite cerrahisinde protein tüketimine verilen öncelik nedeniyle lif açısından zengin sebze ve meyveler geri planda kalabilmektedir. Günlük öğünlerde protein içeren yiyecekler (et, balık, tavuk, yumurta, kurubaklagiller) ile birlikte sebze, ara öğünlerde ise yoğurt, süt ve kefir ile birlikte meyve tüketimine özen gösterilmelidir. Eğer buna rağmen yeterli lif alamamanıza bağlı olarak devam eden kabızlık probleminiz varsa dışardan lif takviyesi alınabilir. Örneğin; Nestle OptiFibre (Eczanelerden veya internet üzerinde temin edebilirsiniz.)

 

  • Beslenmenize ek olarak kullanacağınız bu destek bir ölçeğinde 5 gr lif barındırmakta olup bu takviyeyi sularınıza veya sebze yemeklerinize ilave ederek tüketebilirsiniz; aroması/tadı olmadığından tüketimi kolay olmaktadır. Günde 2-2,5 ölçek yeterli olacaktır.

 

  • Özellikle elma, armut, turunçgiller ve kurubaklagiller içerdiği zengin lif/posa içeriğiyle kabızlık semptomlarını azaltmaya yardımcı olacaktır. Gün içinde tüketeceğiniz 1 porsiyon yani 1 orta boy meyve (yarısı bir ara öğünde kalan kısmı diğer ara öğünde şeklinde veya gün içinde 1/2 elma + 1/2 armut gibi farklı iki meyve de tüketebilirsiniz.) tüketmeli ve ana öğünlerinizden birinde yer verebileceğiniz en fazla 4-5 yemek kaşığı kurubaklagil yemeği veya ara öğünde yeşil salata hazırlayıp, haşlanmış halde olan kurubaklagillerden ekleyebilirsiniz. Bu besinlere günlük beslenmenizde yer vermelisiniz.

 

 

  • Probiyotik bakterilerden zengin sade activia yoğurt ve kefir gibi besinler tercih edilmelidir. Gerekirse doktorunuza danışarak dışardan probiyotik takviyesi alınabilir. Fakat tercih edeceğiniz probiyotiğin içerdiği bakteri suşu (suş: bakterinin farklı alttürleri) şikayetinize uygun olmalıdır. Kabızlık şikâyetiniz için tercih edeceğiniz probiyotik takviyesi bu bakteri suşlarını içerisinde barındırmalıdır;
  • B. Longum,
  • S. Cerevisiae,
  • L. acidophilus,
  • L. reuteri,
  • L. plantarum.

 

 

  • Mümkünse probiyotik besinler ile prebiyotik besinler bir arada tüketilmelidir. Prebiyotikler probiyotik bakterilerin besin kaynağıdır.  Bu besinlerden bazıları enginar, bamya, kereviz, pırasa, kuşkonmaz, soğan, sarımsak, muz ve kuru baklagiller gibi besinlerdir. Bu besinleri 10. Gün beslenmenizde diyetinize eklemekteyiz 10-20. Günler aralığında bu besinleri püre şeklinde blendırize ederek tüketmelisiniz, 20. Günden sonraki dönem beslenmenizde ise 3-4 yemek kaşığını geçmeyecek şekilde evde pişen yemeklerden bolca çiğneyerek tüketebilirsiniz. Probiyotik bir gıdayı, prebiyotik bir gıda ile beraber tüketmek ise güçlü ve sinerjik bir etki yaratacaktır.

 

  • Örneğin; Probiyotik yoğurt ile enginar yemeğini beraber tüketmek gibi alternatifler oluşturabilirsiniz. (10. Günde blendırdan geçirerek; 20. Günden sonra ise enginar yemeği + yoğurt olarak tüketebilirsiniz.)

 

 

***marketlerde bulabileceğiniz probiyotik süt ürünleri aşağıdadır (şekersiz, tatlandırıcısız ve sade olanlar tercih edilmelidir.)

 

 

  • Çiğ sebze tüketimi serbest olduğu dönem itibariyle bu dönem tolerasyon durumunuza göre değişmekle beraber genel olarak 20. Günden sonrasıdır; öğle ve akşam yemeklerinizin yanında salata tüketilebilir. Bariyatrik cerrahi sonrası beslenme düzeninde protein içeren gıdalar önceliğimiz olduğundan salatanızı ara öğüne kaydırmanız daha doğru olacaktır ve bu salatalar tavuk, ton balığı, peynir, et ile beraber tüketildiğinde protein açısından da zenginleştirilmiş olacaktır.

 

  • Sebze yemeklerinizi zeytinyağlı yapmaya özen göstermeli ve salatalarınızda zeytinyağı kullanmalısınız.

 

  • İdeal kilonuza düştükten sonra porsiyon kontrolü ile tarafımızdan diyetinize eklenecek olan karbonhidrat grubundan pirinç ve beyaz un ile hazırlanmış her şeyden uzak durmalı; bunlar yerine bulgur, kepekli-tam buğday ekmek, esmer pirinç, yulaf gibi sağlıklı ve lifli olanları tercih etmelisiniz.

 

  • Düzenli olarak egzersiz yapıldığında barsak hareketleri hızlanacaktır. Daha çok hareket etmeli; hareketsiz yaşam tarzından kurtulup kendinize en uygun hareket şeklini bulmalısınız. Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) yetişkin bireyler için haftada en az 150 dakika orta şiddette fiziksel aktiviteyi önermektedir.

 

 

  • Yemekler oturarak; iyice çiğnenerek ve yavaş yavaş yenmeli, zamana yayılmalıdır. (En az 20 dakika)

 

  • Tuvalet düzeni oluşturulmalı ve tuvalet ihtiyacınızı ertelememelisiniz.

 

  • Sabah uyandığınızda aç karna ılık limonlu içebilirsiniz bu bağırsak hareketlerinizi hızlandıracaktır.

 

TARİFLER:

Kabızlık çözen ve yağ yakımını hızlandıran karışım: Quark Kürü

  • Sade sek quark (probiyotik peynir)
  • 2-3 adet gün kurusu kayısı (küçük küçük dilimlenmiş)
  • 1 çay kaşığı keten tohumu (tohum halinde alın ve evde kendiniz öğütün)
  • 1 tatlı kaşığı yulaf ezmesi (eti lifalif)
  • 1 çay kaşığı toz tarçın

 

Bağırsak çalıştıran smoothie:

  • 1 su bardağı sade kefir
  • 1 tatlı kaşığı keten tohumu
  • 1 küçük boy armut (kabukları ile beraber)
  • 1 çay kaşığı toz tarçın
  • 1 tatlı kaşığı yulaf ezmesi
  • 1 avuç ıspanak yaprağı

 

Kabızlığa iyi gelen çay:

  • 1 avuç içi kadar maydanoz
  • 1 avuç içi kadar kiraz sapı
  • 3 adet kuru kayısı (doğranmış)
  • 1 adet limonu (dilimlenmiş)

Bu malzemeleri 1 litre (5 bardak) suyun içine koyarak kaynatın. Bu çayı sabahtan akşama kadar aralıklı olarak için.

BURSA Diyabet ve Obezite Merkezi

Op. Dr. Ersun Topal

Genel Cerrahi Uzmanı

Özge Doğu

Uzman Diyetisyen ve Fitoterapi

0 (545) 629 29 48

Kodanka Yazılım